Babadağ’ın Florası (Bitki Örtüsü)

Babadağ Florası
Babadağ Florası
Babadağ Florası

 Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) ve bilim adamlarının iş birliğinde yürütülen çalışmalar sonunda, Türkiye’nin önemli bitki alanları (ÖBA) belirlenmiştir. Bu alanları tanımlamak amacıyla “Türkiye’de 122 Önemli Bitki Alanı” kitabı Türkçe ve İngilizce olarak iki kitap halinde yayımlanmıştır. Babadağ da bu alanlardan biridir.

Önemli Bitki Alanı, botanik açısından olağanüstü zengin ve nadir, tehlike altında ve endemik bitki türlerinin çok zengin popülasyonlarını içeren doğal bir alandır.

Babadağ Önemli Bitki Alanı:Babadağ olağanüstü konumu ve daha ılıman bir iklimin hakim olduğu denize yakınlığı nedeniyle, nadir ve dağa özgü (endemik) çok sayıda bitkiye ev sahipliği yapar. Bitki örtüsünde 50 civarında Türkiye, Avrupa ve dünya çapında nadir ve tehlike altında olarak tanımlanmış bitki bulunur.

Babadağ’dan üç nadir bitki: Fethiye moryıldızı ((Chionodoxa forbesii), )çakal nergis ( (Sternbergia candida), Karia kraltacı ((Fritillaria carica).

Bu bitkilerden çakal nergis (Sternbergia candida) Babadağ’a özgü (endemik) olup uluslararası Bern Sözleşmesi* gereği mutlaka koruma altına alınması gereken bir bitkidir. Dünyada yalnızca Babadağ’da yetişiyor olmasına karşın, çakal nergis doğal yaşam ortamında koruma altında değildir. Bu nedenle, 1990’lı yılların başında dağdan yaklaşık 8 ton bitki toplanarak yurt dışına satılabilmiştir. Hiçbir kontrole ya da engele takılmadan gerçekleşen bu ticaret, Avrupalı bahçeseverlerin haber vermesi ile ortaya çıkmıştır. Türkiye’deki Soğanlı Bitkiler Yönetmeliği gereğince çakal nergisin doğadan toplanması ve ihracatı yasaktır. Ancak bu örnekte olduğu gibi bitki, aşırı toplama ya da doğal yaşam alanlarını tehdit eden tehlikelerle (örn. yol genişletme çalışmaları) karşı karşıya bulunmaktadır.

Zirve bölgesindeki habitatlarda ayrıca çok sayıda ülke çapında nadir bitkiler de yetişir: Babadağ narin çançiçeği (Asyneuma babadaghensis), pireotu (Tanacetum praeteritum ssp. praeteritum), saterotu (Satureja spinosa), Fethiye moryıldızı (Chionodoxa forbesii) ve (Echinops emiliae):

Fethiye moryıldızı (Chionodoxa forbesii),1000 metrenin yukarısında çam ve sedir orman açıklıklarında yetişen çok nadir ve endemik bir bitkidir. Mart-nisan aylarında çiçek açar.

Dağın en hassas bölümlerinden biri de zirve bölgesidir. Oldukça dar platolardan oluşan bu bölümde kendine özgü, sarp kayalık ve küçük taşlık yamaç habitatları gelişmiştir. Buralarda üç ağaç türü dağınık olarak yetişir: boylu ardıç (Juniperus excelsa), kokulu ardıç (Juniperus foetissima) ve akçaağaç (Acer undulatum). Bunlardan Akçaağaç (Acer undulatum), Babadağ’a özgü (endemik) olması nedeniyle özellikle önemlidir. Dağın 1350-1500 metreleri arasında yetişen ağaç, temmuz- ağustos aylarında çiçeklenir. Babadağ narin çançiçeği (Asyneuma babadaghensis), Babadağ’da 1670 metre civarında kayalık, taşlık bölgede yetişen nadir ve endemik bir bitkidir. Temmuz- ağustos aylarında çiçeklenir.

Babadağ narin çançiçeği (Asyneuma babadaghensis),Babadağ’da 1670 metre civarında kayalık, taşlık bölgede yetişen nadir ve endemik bir bitkidir. Temmuz- ağustos aylarında çiçeklenir.

Pireotu (Tanacetum praeteritum ssp. praeteritum),dağın 1600 metre civarında yetişen nadir ve endemik bir bitkidir. Temmuz ayında çiçeklenir.

Kekik, saterotu (Satureja spinosa), dağda 1500 metrenin yukarılarında yetişen nadir bir bitkidir. Temmuz-ağustos aylarında çiçeklenir.

Küçükbaşlı devedikeni (Echinops emiliae), 1600-1800 metreler arasında taşlık kesimlerde yetişen nadir ve endemik bir bitkidir. Haziran-temmuz aylarında çiçek açar.

Babadağ bölgesindeki zengin bitki varlığının bir bölümünün soyu, tükenme noktasına gelmiştir. Bölgede bulunan civanperçemi, acı çiğdem, domuz turpu, sütleğen, yabani papatya ve meşe, ulusal ölçekte nadir bulunan türler arasındadır.

* Bern Sözleşmesi:Tam adı, Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi olan Bern Sözleşmesi’ne, Türkiye 1984 yılında imza atmıştır. Sözleşmeye taraf olan ülkeler, doğal bitki ve hayvan türlerini ve bunların doğal yaşam alanlarını (habitatlarını) korumak, tehlike altında bulunan bitki ve hayvan türlerini habitatlarıyla korumak amacıyla gerekli yasal ve idari önlemleri almakla yükümlüdür.

Babadağ’ın yamaç ve tepelerinde, vadilerinde, koy ve kıyılarında önemli yabanıl hayvan varlığı söz konusudur. Yaban keçisi (Capraaegagrus), kurt (Canis lupus), çakal (Canis aureus), tilki (Vulpes vulpes), yaban domuzu (Sus scrofa), porsuk (Meles meles) ve su samuru (Lutra luira) dağda görülen türler arasındadır.

Bölge aynı zamanda yörenin önemli kuş barınma ve üreme alanlarından biridir. Puhu (Bubo bubo), kaya kartalı (Aquila chrysaetos) ve maskeli örümcek kuşu (Lanius nubicus) diğer kanatlılarla birlikte bu bölgede yaşama alanı bulmuştur. Ayrıca birçok sürüngen türünün yanısıra nesli küresel boyutta tehlike altında olan kara semenderine de (Mertensiella luschani) bölgede rastlanır.

Babadağ’ın eteklerinde bulunan Kelebekler Vadisi, sahip olduğu endemik türler nedeniyle dünya mirası olarak korunması önerilmiş 100 yerden biridir. 8 Şubat 1995’de birinci derecede doğal sit ilan edilmiş ve her türlü yapılaşmaya kapatılmıştır. 350 metreye ulaşan sarp kayalık duvarlarla çevrili olan vadi ismini, barındırdığı 80’den fazla kelebek türünden ve özellikle kaplan kelebeğinden almıştır. Kaplan kelebeği (Euplagia quandripunctaria), sadece temmuz ve ağustos aylarında yoğun olarak görülebilir.

Kaynağı Faralya köyünde bulunan ve 50 metre yükseklikten dökülen şelale, vadinin ortasından geçen bir dere ile Akdeniz’e ulaşır.

Kelebekler Vadisi’nin özgün coğrafi yapısı, bilim çevrelerinin özellikle botanikçilerin ve entomologların inceleme ve laboratuvar çalışmalarına konu olmakta, ulusal ve uluslararası çevre örgütlerinin ve ekolojik oluşumların dikkatini çekmektedir.